21 Temmuz 2009 Salı

"geceleri uyuyamayan çocuklardık"

siz misiniz?


"Yüzümü size çeviriyorum, siz misiniz? 
 Elimi suya uzatıyorum, siz misiniz? 
 Siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorum. 
 Belki de kim diye sorsalar beni 
 Güneşe, çarşıya, kadehe uzatacağım ellerimi 
 Belki de alıp başımı gideceğim 
 Biliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmenin 
 Nereye, ama nereye olursa gitmenin 
 Hüzünle karışık bir ağrısı." 

  E. Cansever


5 Temmuz 2009 Pazar

"fışkırmak, beni dünyada hep eğri gösterecek!"

Çağımızda Her Aşk


Ayrıntılardan arındırsam hayatımı;
desem ki: ben Elsa'yı çok sevdim.
O kadar. Bir kapı aralandı kısaca:
Bir başka dünyada, başka bir çağda
mümkün olabileceğini gördük aşkın.
Usulca kapandı tekrar kapı sonra.

Uzun uzun durmasam üzerinde;
desem ki: ben Elsa'yı çok sevdim.
O kadar. Aşkın başkalarını dışladığı,
sevdanın ille de bire bir yaşandığı yerde,
biri bir başkasını ne kadar sevebilirse,
o kadar sevebildim ben de işte.

Desem ki, böylesi bir dünyada,
böyleyken insan ilişkileri
başka türlü sevemezdik zaten.
Elsa duymuyorsa artık sözlerimi,
ne anlamı olabilir ki dediklerimin!
Sonuç olarak yenildik işte.

Desem ki, yumuşak bir sesle,
baştan yeniktir çağımızda her aşk.
Herkes gibi yenildik işte biz de.
İsyan etmesem, doğal karşılasam
ve ağlamayabilsem.
Ağlamasam.

Desem ki, değişecek birgün herşey,
çıkacak aşk bireylerin tekelinden.
Ne değişir ki bizim için? Ne değişir ki? 
Baştan yeniktir çağımızda her aşk
ve çağımızın çocukları, Elsa'yla ben,
yenildik işte herkes gibi.


Roni MARGULIES